islamgezginleri
hos geldiniz lütfen üye olunuz

islamgezginleri
hos geldiniz lütfen üye olunuz

islamgezginleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

islamgezginleri


 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
En son konular
» EN ESKİ VE EN GUVENİLİR
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeCuma Şub. 10, 2017 9:51 am tarafından furkan54

» EN ESKİ VE EN GUVENİLİR
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeCuma Şub. 10, 2017 9:49 am tarafından furkan54

» Allah Kötülüğü De İyiliği De Murad Eder
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimePaz Ocak 20, 2013 8:10 pm tarafından Selsebil

» Allah Her Şeyi Önceden Yazı İle Yaratır
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimePaz Ocak 20, 2013 8:09 pm tarafından Selsebil

» Nefsin mertebeleri
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimePaz Ocak 20, 2013 8:05 pm tarafından Selsebil

» İnsanda bir kemik hariç hepsi çürür
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeÇarş. Ara. 26, 2012 8:41 pm tarafından Selsebil

» ----İnsan----
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeÇarş. Ara. 26, 2012 8:21 pm tarafından Selsebil

» Kalbin Manevi Halleri
düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeÇarş. Ara. 26, 2012 7:58 pm tarafından Selsebil

Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Kasım 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
    123
45678910
11121314151617
18192021222324
252627282930 
TakvimTakvim
ONLİNE HAC REHBERİ
3D MEKANLAR

 

 düşün içine düşmektir asıl düşüş...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
HaZaN
Site Yöneticisi

Site Yöneticisi
HaZaN


Ruh Hali : düşün içine düşmektir asıl düşüş... Dusunc10
Lakap : HaZaN
Rep Gücü : 656

düşün içine düşmektir asıl düşüş... Empty
MesajKonu: düşün içine düşmektir asıl düşüş...   düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeCuma Mart 19, 2010 10:05 am

Düşün içine düşmektir asıl düşüş...




"Yapraklar düşmede bilinmez nerden/ Gökkubbede uzak bahçeler bozulmuş sanki/ Yapraklar düşmede gönülsüz/Ve geceler ağır dünyamız kopmuş gibi yıldızlardan/ Kaymada yalnızlığa Hepimiz düşmedeyiz, şu gördüğün el düşüyor /Nereye baksan hep o düşüş /Ama biri var ki bu düşenleri tutuyor yumuşak ve sonsuz."


Rilke'nin düşlerimizi bir tatlı dürtüşle yırtan "Güz" şiiri son yirmi yıllık ömrümün kulağında küpe olarak yankılanır. Beni bu düşüşe bırakan tutmak için düşürmektedir elbette. Düştüğüm yerden beni kaldırmak O'na düşer. Yeter ki düştüğümü bileyim. Yeter ki düşmediğimi sandığım bir düşe düşmüş olmayayım.



Görmüyor musun? "Nereye baksan o düşüş..." En çok da bizi yerden kaldırması için dayandığımız el düşüyor. En başta, bizi yerden kaldıracakların tutacağı elimiz yana düşüyor. Düşmeyelim diye elde avuçta olanı tuttuğumuz avuçlarımız tel tel dökülüyor. Aynaların gözünden düşmeme telaşıyla el üstünde tuttuğumuz gençliğimiz devriliyor. Düşkünlerden olmayalım diye ellerimizle yığdığımız, üste üste koyduğumuz eşya eriyor. Düşmekten korktuğumuz unutuş uçurumlarına karşı tutunduğumuz itibarımız yıkılıyor. Şu biriktirdiklerimiz de elden düşüyor, ellerimiz de elden gidiyor. Ne gelir elden? Düşüyoruz işte...

Uyanıklık sandığımız bu hayatın bir zamanlar başkalarının düşü olacağını bile bile "gözü açık" geçiniyoruz. Ayağa kalktığımızı sandığımız günün bir başka günün eşiğine ölmüş bir "dün" olarak düşeceğini bile bile yürüyoruz. Bir an önce sonunu getirmeye çalıştığımız her "bugün"ün ömrün defterinden düşüleceğini bal gibi göre göre yaşıyoruz. Dokunulmaz bildiğimiz bu bedenin, çizikleri yaklaştıramadığımız bu tenin gün be gün toprağa düşeyazdığını bile bile gülüyoruz. Herkesten ayrı tuttuğumuz bu "ben"in bir gün nüfustan düşüleceğini şimdiden gördüğümüz halde, düşlere düşüyoruz.

Unutuyoruz. Düştüğümüzle kalıyoruz. Dibine doğru hızla düştüğü kuyunun duvarlarındaki taşların süslemeleriyle oyalanan aymazlar gibiyiz belki her birimiz. Düşüyor olduğunu en sonunda dibe çakıldığında anlayacak "uyur-düşer"lere acımayla bakılması gerekmez mi hiç?

Zamaneye sözler söyleme konusunda benden çok daha mahir sevgili dostum Yusuf Özkan Özburun, Rilke'nin haber verdiği bu düşüşe uzunca bir dipnot düşmüş: Düştüğün Yerden Kalkacaksın. Yusuf'un uzun dipnotunun sadece kapağında yazıyor bu ifade. Sonrası ise uzunca ama ince sızılı bir kitap... Yusuf, düşenlerin kalbine sahici bir umut tutuşturuyor "Düştüğün Yerden Kalkacaksın" derken. Düştüğünü bilemeyen, dünyadan nasibine aldatıcı "düş"ler düşmüş uyurların yüzüne serin bir meltem düşürüyor.

Kitabın "Öndüşüşü"nden itibaren aykırıca düşündürüyor bizi Yusuf. Dolaşımdaki düşük şablonların hepsini yırtarak içerden, içinden, sahiden, yürekten konuşuyor. İnsanı Rabbiyle inşa edişin yükseliş ve kalkış yollarını işaretliyor. Yere yığılmış umutları varlığın en sahih yağmuruyla, rahmet-i İlahî soluğuyla ayağa kaldırıyor.

Meğer ki hata ile düştüğümüz dünyadan özrümüzle kalkabilirmişiz. Dünyaya bir 'kalfa' olarak tayin edildiğimizi bilirsek, bu iniş bir düşüş değil bir ödül olabilirmiş. Kayarak düştüğümüz sırata pişmanlığımıza tutunarak yeniden tutunabilirmişiz. Ellerimizi gevşeterek düştüğümüz ALLAH'ın ipine yine O'nun rahmetinden ümitlenerek sımsıkı sarılabilirmişiz. Pişmanlıkla düşürdüğümüz her gözyaşı, hiç şüphesiz gözünden düştüğümüz kutsilerin makamına yeniden kaldırabilirmiş bizi... Söz'ü yay(z)ıldığı yerden, medeniyeti sükutun diplerinden, insanı gövdenin esaretinden, şefkati şehvetin pençelerinden tutup kaldırabilirmişiz meğer... "Dua eder ve yükselir"mişiz yeniden. Gözümüzün demir perdelerini aralar, merak ve hayretin verimli bahçesine uyanabilirsek eğer, "ülfeti kırıp hayreti kuşanabilirsek eğer", "varlığı tanım kaplarında donduran bir kısım 'bilimsel' tanımların katılığından uzaklaşıp hayata bir çocuğun kalbinden bakabilirsek eğer" kalkabilirmişiz yine...

Düştüğünü bilmek, nereden düştüğünü bilmek, kalkabilmenin ilk hamlesi Yusuf'a (ve bana) göre: "Düşmek deyince 'internet bağlantısının kopmasını', yükselmek deyince 'dolar kurunun fırlamasını' anlıyor zamane. Ben fikrimce başka türlü olabileceğini göstermek istedim bu kitabın sahifelerinde... Felç olmuş bir hastanın serçe parmağını oynatması kabilinden bir çaba bu... Mütevazı bir titreme. İnşALLAH kıpırdamak, doğrulmak, emeklemek, yürümek ve hatta koşmak da nasip olur... Gelin, bir ince derde düşelim, derdimiz düştüğümüz yerden kalkış olsun... Şair'in dediği gibi:

Düşmek hiç ayıp değil kalkmasını bil/Ve acele et önce, şu gözyaşını sil..."

Senai Demirci

[/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ashabiyemin.com
HiRaNuR
Site Yöneticisi

Site Yöneticisi
HiRaNuR


Ruh Hali : düşün içine düşmektir asıl düşüş... Geveze10
Lakap : AyNuR
Rep Gücü : 1000165
Nerden : istanbul

düşün içine düşmektir asıl düşüş... Empty
MesajKonu: Geri: düşün içine düşmektir asıl düşüş...   düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeC.tesi Mart 20, 2010 2:06 pm

Rolling Eyes Twisted Evil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://darulislam.pforum.biz/forum.htm
HaZaN
Site Yöneticisi

Site Yöneticisi
HaZaN


Ruh Hali : düşün içine düşmektir asıl düşüş... Dusunc10
Lakap : HaZaN
Rep Gücü : 656

düşün içine düşmektir asıl düşüş... Empty
MesajKonu: Geri: düşün içine düşmektir asıl düşüş...   düşün içine düşmektir asıl düşüş... Icon_minitimeC.tesi Mart 20, 2010 2:47 pm

düşün içine düşmektir asıl düşüş... 883427
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ashabiyemin.com
 
düşün içine düşmektir asıl düşüş...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
islamgezginleri :: (¯`·.(¯`·.KüLTüR-eDeBiYaT.·´¯).·´¯) :: Makaleler-
Buraya geçin: