Kabir Halleri:
Ölüm sonrası ile ilgili olarak Rasulullah'ın (s.a.v.) haber verdiği şeylere, kabirdeki fitnelere, azaba, nimetlere ve son güne (ahirete) iman cümlesindendir.
Kabir fitnesinden (sınavından) maksat şudur: İnsanlar kabirlerinde sınanacak, sorguya çekilecek ve kişiye, "Rabbin kim, dinin ne, peygamberin kim", diye sorulacak, bu halde Allah müminlere gerek dünyadaki, gerekse ahiretteki değişmez söz üzere sebat nasip edecek ve her mümin" Allah, Rabbim, İslam, dinim, Rasulullah (s.a.v.) da peygamberimdir" diyecek. Şüpheli kimse ise, ben ne bileyim, insanları duydum, bir şeyler söylüyorlardı, ben de söyledim" diyecek. Bunun üzerine demir balyozla dövülecek. Öyle bir feryad koparacak ki, insanlar dışında her şey o feryadı işitecek. Eğer insanlar tunu duyacak olsaydı bayılır, ölürlerdi.[23]
Bu imtihandan sonra da ya nimetler veya azap başlar. Kıyamete kadar böyle devam eder. Kıyamet gelince, ruhlar cesetlere döndürülür. Ondan sonra Allah'ın (c.c.) Kitabında ve Rasulullah'in (s.a.v.) dilinden (sünnette) haber verdiği, müminlerin icma ettiği Kıyamet kopar.
İnsanlar kabirlerinden alemlerin Rabbi'ne doğru ayakları yalın, çıplak ve sünnetsiz olarak kalkarlar. Güneş yaklaşır ve kulaklarına kadar tere batarlar. [24]
Hesap, Mizan ve Sırat:
Teraziler kurulur, kulların amelleri tartılır:
"Kimlerin tartıları ağır gelirse işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Kimlerin tartılan hafif gelirse işte onlar da kendilerini ziyana sokar, Cehennem'de temelli kalacak onlardır. (Mümin: 23/102-103)
Divanlar, yani amel defterleri dağıtılır, kimi sağ eliyle alır, kimi sol eliyle kimisi de arkasından. Nitekim Allah Sub-hanehu:
"Her insanın (amel) kuşunu boynuna doladık. Kıyamet günü onun için açılmış olarak bulacağı bir kitap (amel defteri) çıkaracağız. Kitabını oku, bugün hesap sorucu olarak nefsin sana yeter. (İsra: 17/13-14)
Allah (c.c.) yaratiklanm hesaba çeker. Mümin kulu ile yalnız kalır. Mümin, tıpkı Kur'an ve Sünnet'te geçtiği üzere günahlanm itiraf eder. Kafirler ise iyilikleri ve kötülükleri tartılan kimseler gibi bir hesaba çekilmezler. Çünkü onların iyilikleri yoktur. Ancak amelleri sayılır, tek tek hesap edilir, kendilerine bildirilir, ikrar edip cezalarını çekerler.
Kıyamet alanında Rasulullah'ın (s.a.v.) varılan havzı bulunacaktır. Suyu, sütten beyaz, baldan tatlıdır. Kaplan, göğün yıldızlan sayısıncadir. Uzunluğu da, genişliği de bir aylık mesafedir. Kim ondan bir defa içerse artık ebediyyen su-s anlayacaktır.
Ateşle Cennet arasında bir sırat köprüsü, Cehennem üzerine kurulacak, insanlar üzerinden amellerine göre geçe çeklerdir. Kimisi bir göz açış müddeti içinde geçecek, kimi şimşek hızıyla, kimi rüzgar gibi, kimi bir küheylan süratiyle, kimi deve binicisi gibi, kimi koşarak, kimi yürüyerek, kimi sürünerek geçip gidecek, kimisi de kapılıp Cehennem'e atılacaktır. Şöyle ki, köprü üzerinde insanları amellerine göre kapan kancalar olacaktır. Sonunda Sırat'ı geçenler Cennet'e gireceklerdir.
Sırat'ı geçtikleri zaman ateşle Cennet arasında bir köprü üzerinde duracaklar, birbirlerinden hakları alınacak, kısas edilecekler, böylece ıslah edilip temizlendiklerinde Cennet'e girmelerine izin verilecektir.
Cennet'in kapısı ilk olarak Rasuhıllah'ın (s.a.v.) isteği üzerine açılacak ve Cennet'e ilk giren ümmet onun ümmeti olacaktır. [25]
Şefaat:
Rasulullah'm (s.a.v.) Kıyamet günü üç şefaati vardır:
1- Birinci şefaati mevkıf[26] ehline yapacağı şefaattir. Adem, Nuh, İbrahim, Musa ve Meryem oğlu İsa'ya (a.s.) yapılan şefaat müracaatlarından sonra en son olarak Rasulul-lah'a (s.a.v.) müracaat olunacak ve onun şefaatıyla mevkıf ehli arasında hükmedüecektir.
2- İkinci şefaati Cennet ehlinin Cennet'e girmeleri için yapacağı şefaattir. Bu iki şefaat O'na (s.a.v.) mahsus şefaati ardır.
3- Üçüncü şefaat ise ateş hak etmiş olanlar için yapılacaktır. Bunu i£in hem O (s.a.v.) hem diğer peygamberler, hem de sıddıklar ve başka kimseler şefaat edecektir. Ateşi haketmiş olanların ateşe atılmaması, girmiş olanların çıkması için şefaat olunacak, ayrıca Allah (c.c.) şefaat olmaksızın yalnızca kendi fazlı keremiyle Cehennem'den grup grup insanları çıkaracak, dünyalılardan bu kadar kimse girdiği halde Cennette yine fazla yerler kalacak, bu sebeple Allah (c.c.) Cennet için başka gruplar yaratıp onları da oraya koyacaktır.
Ahiret yurdunun içerdiği hesap, mükafat ve mücazat Cennet ve Cehennem ile bunların ayrıntıları semavi kitaplarda Rasulullah'tan (s.a.v.) nakledilen mesur haberlerde zik-redife gelmiştir. Rasulullar tan (s.a.v.) nakledilen ilmi mirasta da bunlara dair yeterli ve sadra şifa mevcuttur. Bunları istiyen bulabilir. [27]
[21] İbn-i Teymiyye, Vasıtiyye Akidesi, Tevhid Yayınları: 19.
[22] İbn-i Teymiyye, Vasıtiyye Akidesi, Tevhid Yayınları: 20.
[23] Nesei, Cenaiz: 110; Ahmed: 3/4. Hadisin dövülme ihbarına kadar olan kısmı, Buhari, İlim: 24; Müslim, KüsufVl1; Muvatta, Küsuf: 4 ve Ahmed : 4/345'de vardır.'
[24] İbn-i Teymiyye, Vasıtiyye Akidesi, Tevhid Yayınları: 20-21.
[25] İbn-i Teymiyye, Vasıtiyye Akidesi, Tevhid Yayınları: 21-22.