Ya “Aşk ve Sevgi” İle Yüceleceksiniz! Ya da..!
Birçok canlı türü var. Ve her canlı kendi türünden doğar, kendi türünden yaşar ve kendi türünden ölür. Biri hariç; “insan!”
...Yılanlar, kanaryalar, aslanlar, böcekler ve tüm diğer canlı türleri! Hangi canlı türü olursa olsun, her biri kendi türünden doğar, yaşar ve ölür.
“İnsan” da bir canlı türü! Ama farklı: “Eşref!” Eşref olmaya istidatlı yaratılmış. Diğer canlı türlerine üstün kılınmış. Sadece biyolojik bir organizma olarak değil, anlam itibariyle de onurlu! Ancak doğuştan kendisine bahşedilen bu onuru koruması için çaba göstermekle yükümlü!
Gözlerini hayata “insan” olarak açıyor, ama bu yetmiyor.
“İnsan” kalmak ve bir “insan” olarak ölmek için gereken çaba!.
Bu çabanın ilk şartı duyguların eğitilmesi!
Güzel duyguların geliştirilmesi, kötü duyguların ise törpülenmesi, kontrol altına alınması! “İnsanlık” eğitiminin esası bu!
“Sevgi ve aşk” odaklı duygularla, “kin ve nefret” odaklı duygular arasında gidip gelmeye yetenekli bulunan insan, bu duygudan hangisine yakınsa, düşünce ve davranışları da o yönde ağırlık kazanır.
“Sevgi” yolunda yürüyebilirse “insan” olma özelliğini korur!.
“Kin ve nefret” üzerine gelişen; kıskançlık, haset, acımasızlık, intikam, bencillik, öfke, saldırganlık, ihtiras, büyüklenme duyguları ile “insanlık” erir gider.
“İnsanlığı”nı korumak, insanca yaşayabilmek ve “eşref” olmayı başarmak sevmeyi öğrenmekle başlar.
“Sevgi” eşref olmaya kapı açarken, “kin” bitirir!
Kin ve nefret temelli duyguların tahrip edici etkisi ile kişi alçaltırken, sevgi ve aşkın oluşturduğu iklimde filizlenecek şefkat, acıma, merhamet, fedakarlık, yardımlaşma, cömertlik, mertlik gibi duygular öyle yüceltir ki insanı, melekler bile ona imrenir olur.
İşte insana, duyguların açtığı geniş harekat alanı! Bir yanda şeytanlık, öte yanda meleklik!
Ve insan dilediğini seçmekte özgür!. Ya yücelere, zirvelere uçacak, ya da uçurumlara, diplere düşecek; battıkça batacak!
Mevlana ne güzel özetlemiş;
“Bazen melekler insan olmadıklarına üzülürler, bazen de şeytanlar insan olmadıkları için sevinirler.”
Meleklerin imrenecekleri mertebede; “insan!” Temelinde güzel duygular!
Şeytanlara; “pes artık!” dedirtecek kötülükler! Ve altında yatan kötü duygular!
Ya ebediyen “Var” olandan gelen “aşk ve sevgi” ile dolup taşacak, sevip sevileceksiniz. Ya da içinizde besleyip büyüttüğünüz kin ve nefret çukurunda boğulacak, kendinize yazık edeceksiniz!.