Vesvese gelince ne yapmalıyız kurandan öğrenelim.
"" Eğer Şeytan tarafından sana bir vesvese gelirse Allah'a sığın. Şüphesiz ki Allah, her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi bilendir.
Allah'tan korkanlara, Şeytan'dan bir vesvese dokununca Allah'ı hatırlarlar. Ve hemen gerçeği görürler""(Araf 200-201.ayetler)
Hafız İbn Asâkir; tarihinde Amr İbn Câmi'nin hal tercümesinde anlatır ki; bir genç, mescidde çokça ibâdet ederdi. Bir kadın ona âşık olup kendine davet etti. Kadın ısrar edince sonunda genç, onunla birlikte eve gireyazdı. Ve : «Muhakkak ki, takvaya erenler; onlar şeytân tarafından bir vesveseye uğrayınca, iyice düşünürler. Bir de bakarsın ki (gerçeği) görürler.» âyetini hatırladı ve bayılıp düştü. Sonra ayıldı ve tekrar bayılarak öldü. Ömer gelip babasına ta'ziyede bulundu. Geceleyin dcfnedilmişti. Ömer gidip yamndakilerle birlikte kabri üzerinde namaz kıldı sonra ona : Ey genç; «Rabbının huzurunda durmaktan korkan kimseye iki cennet vardır.» (Rahman, 46) diye nida etti. Genç, kabrin içinden ona şöyle cevab verdi: Ey Ömer; Rabbım cennette o ikisini bana iki kere verdi.(İbni Kesir tefsirinden alıntı)
Vesveseler, saçma sapan, abuk sabuk düşünceler demektir. Ashab-ı kira¬mın da kalpleri onun telkin ettiği bu vesveselerden nefret edip uzaklaştı ve bu vesveselerin kalplerine gelmesi onlara büyük bir iş gibi göründüğünden dolayı sahih hadiste de belirtildiği gibi Hz. Peygambere gelerek şöyle dedi¬ler: Ey Allah'ın Rasulü, şüphesiz ki bizler, içimizde bizden herhangi bir kimsenin sözlü olarak ifade etmeyi çok büyük bir iş olarak gördüğü şeyler hissediyoruz. Hz. Peygamber: "Gerçekten bunu buldunuz mu?" diye sorun¬ca, onlar: Evet dediler. Bu sefer Uz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşte bu sa¬rih (halis) imandır."(Müslim)
Bu da Kur'an-ı Kerim'in şu buyruğunda ifade ettiği gibi, şeytana rağmen böyledir: "Şüphesiz Benim gerçek kullarımın üzerine senin her¬hangi bir tasallutta bulunmaya gücün yoktur.' (el-İsra, 17/65)
Herşeyden önce şunu belirtmeliyim ki, vesvese aslâ korkulacak birşey değildir Çünkü herhangi bir şahsa vesvesenin gelmesi, onda imanın bulunduğuna alamettir Sahabe-i Kiram'dan Efendimiz'e gelip, "Ya Rasulallah, vesveseye müptelayım" diyen birine, Efendimiz (sas)'in cevabı: "Endişe edilecek birşey yok; o mahz-ı imandır, imanın ta kendisidir" (Müslim, İman 211; Müsned, 2/456; 6/106)
Müslim'de Abdullah b. Mes'ud'tan şöyle dediği nakledilmektedir: Peygamber (sav)'a vesveseye dair soru sorulunca o da: "İşte katıksız iman odur" diye cevap vermiştir.
İbadetleri yapıp, ilmihal bilgilerini öğrenmeye çalışan kimseye, Allah’ı, ahireti inkâr gibi düşünceler gelmesi, onun imansız olduğunu değil, imanlı olduğunu gösterir. Meyveli ağaç taşlandığı, hırsız mücevher olan eve girmeye çalıştığı gibi, şeytan da imanlı olanlara saldırır. Hadis-i şerifte, böyle vesveselerin imandan olduğu bildirildi, (Vesvese imanın tâ kendisidir) buyuruldu. (Ramuz)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kötü vesveselerin gelmesine sebep imanın kâmil olmasıdır. Çünkü hadis-i şerifte (Böyle vesveseler, imanın olgun olmasındandır) buyuruldu. (1/182)
Böyle vesveseler birçok kimsede olabilir. İmanım gitti diye şüpheye düşmemeli, böyle düşüncelere önem vermemeli, her zaman Allahü teâlâyı anmaya çalışmalıdır!