Sizin için dua eden biriLeri var mı?
Sizin için dua eden birileri var mı?
Sabah evden dışarı çıktığınızda, ömrünüzden bir günü daha yaşamak için kendinizi şehrin akıp giden yollarına bıraktığınızda:
“Bugün benim için özel olarak dua eden birisi var mıdır” diye hiç düşündüğünüz olur mu?
“Bizzat benim ismimi söyleyerek benim için ALLAH Teâlâ’dan hayır ve iyilik isteyen birisi var mıdır?” diye hiç merak ettiğiniz olur mu?
Veya birilerinin size samimi bir şekilde dua ettiğine şahit olduğunuzda, birilerinin sizin için ALLAH’a yalvardığını duyduğunuzda veya öğrendiğinizde neler hissedersiniz?
Birilerinin sizin gıyabınızda:
”ALLAHım ondan razı ve hoşnut ol, makamını cennet eyle!”
“ALLAHım, onun ömrünü uzun eyle, ona sıhhat ve afiyet ver, bütün dertlerinin dermanını ver!”
“ALLAHım, onun işini gücünü rast getir!”
“ALLAHım onun tuttuğunu altın eyle!”
“ALLAHım, onun bütün sıkıntılarını gideriver!”
“ALLAHım, onu her türlü görünür görünmez kazadan muhafaza eyle!”
“ALLAHım, onun yuvasına huzur ver, dirlik ve düzenlik ver, evlatlarının hayrını görsün!” ve benzer şekilde birilerinin size dua ettiğini duyduğunuzda ne yaparsınız, neler yaşarsınız?
Hatta bunlardan daha seviyeli, daha önemli dualar aldığınızı duysanız, sizin büyük bir alim olmanız için, mücahid olmanız için, ALLAH katında hem bu dünyada hem öteki dünyada büyük makamlara erişmeniz için size dualar edildiğini öğrenseniz nasıl bir dünyanız olurdu acaba?
Ne müthiş bir olay, ne müthiş bir destek ve takviye, ne müthiş bir güven ve heyecan!
O halde buna çok, ama çok önem vermeliyiz.
Sokağa adımımızı atar atmaz mutlaka kendi kendimize sormalıyız: Şu anda bana dua eden birisi var mı?
Dua edenimizin olup olmadığı meselesi bizim için çok önemli bir mesele olmalıdır.
Cep telefonumuzu unutup unutmadığımız kadar olsun sorgulamalıyız kendimizi.
Otomobilimize binerken yakıtının olup olmadığını sorguladığımız kadar sorgulamalıyız.
Kimliğimizi ve diğer önemli belgelerimizi yanımıza alıp almadığımızı kontrol ettiğimiz kadar kontrol etmeliyiz.
Evden çıkarken üzerimize paramızı, cüzdanımızı alıp almadığımız konusunda ne kadar titiz isek, şu anda birisinin duasını alıp almadığımız konusunda da o kadar titiz olmalıyız.
İnsanın kendisinin bizzat ALLAH Teala’ya yalvarması, kendisi için başta hidayet istemesi, sıratı müstakim istemesi, sıhhat ve afiyet istemesi, her sabah evinden çıkarken kendisini ALLAH’a teslim etmesi, O’na tevekkül etmesi, O’nun hıfzına ve korumasına girmesi elbette güzel bir şeydir ve elbette yapacaktır bunu.
Fakat bununla birlikte sürekli bir şekilde başkalarının duasını alması çok daha önemli bir güç ve destektir.
Belki birilerimizin gıyabında anneleri, babaları ve eşleri dua ediyor olabilir.
Bu da güzel bir şeydir, hiç yoktan iyidir. Çünkü onlardan bile dua alamayan nasipsizlerimiz de var maalesef.
Ne acı bir şey, annelerinden, babalarından, eşlerinden ve evlatlarından dua almadan, alamadan evden çıkmak, sokaklara dalmak. Ne acı bir şey onları kendisine dua ettirememek.
Kaldı ki, bir Müslüman’ın kendi aile fertlerinden dua alması yetmez, mutlaka ve mutlaka başkalarının dualarını almalıyız.
Mutlaka şu anda birileri bize dua ediyor olmalıdır.
elhamdülillah Müslümanlar birbirlerinden ayrılırken selamla birlikte “Bana dua et!” demektedir. Karşısındaki de genellikle: “Dua müşterektir, yani karşılıklı birbirimize dua edelim” diyerek ayrılmaktadırlar.
Belki hemen, o an için birbirine dua edenler olabilmekte. Fakat dünyevi meşgaleden dolayı ister istemez dualaşma unutulmaktadır.
Başkalarının duası nasıl alınır?
Birisinin bize dua etmesi için mutlaka ve mutlaka bir iyilik yapmamız gerekmektedir. Bu işin garantisidir.
Birilerinin elinden tutalım, birilerine infakta bulunalım, birilerinin yardımına koşalım, birilerinin sıkıntılarını giderelim, birilerinin derdine derman olalım.
Yani diyorum ki, geliniz şu mübarek günlerde mutlaka, ama mutlaka birilerinden özel olarak dua alalım, birilerinden özel olarak dua almadan bizi yutmak için bekleyen dalgalara dalıp gitmeyelim.