Alemlere rahmet olarak gönderilen ve bir merhamet okyanusu olan Hz. Peygamber (s.a.v) güçsüzler, çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere bütün canlar için şefkat ve merhamet kaynağıydı.
İslam'ın şefkat güneşi dünyayı aydınlatmadan önce kadınlar çok perişan haldeydiler. Başta Araplar olmak üzere, insanlık kız çocukları ve kadınları çok hor görürdü. Onları bir insan olarak kabul etmez, bir eşya gibi değer biçer, alap satarlardı. Araplar'ın yanında kadının hiçbir sosyal hakkı yoktu. Onları şefkat ve merhametten yoksun kıldıkları gibi, mal ve mirastan da uzak tutarlardı.
Hz. Peygamber (s.a.v), cahileye Arapları'nın bu konudaki çirkin adetlerini de tamamen kaldırdı ve en çok kadınların merhamete muhtaç olduklarını bildirdi. Resulullah'ın bütün insanlığı kuşatan şefkat ve merhameti kısa zamanda kadınlar üzerinde de görülmeye başladı. Onları insanların ayakları altında ezilmekten kurtararak o kadar yüceltti ki,
"CENNET ANNELERİN AYAKLARI ALTINDADIR"buyurarak, cennete girmeyi annelerin rızalarıyla eşit tuttu.
Hz. Peygember'in (s.a.v) Veda hutbesinde ümmetine çeşitli konulara dair yaptığı hitabetten sonra kadın haklarına da temas ederek şöyle buyurmuştur.
"Ey insanlar! Kadınlarının haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namuslarını Allah'ın adıyla kendinize helal yaptınız! Sizin kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi, onların da sizin üzerinizde hakları vardır."
Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadislerinde söyle buyurmuştur:
"Kadınlara güzelce davranın, zira kadın bir kaburga kemiğinde yaratılmıştır. Bu kemiğin en eğri yeri yukarı kısmıdır. Onu doğrutmaya kalkarsan kırarsın. Kendi haline bırakırsan eğri kalır. Öyleyse kadrınlara güzel muamele ile davranın."
Resulullah (s.a.v) bizlere bu tavsiyeyi yaparken, kenisi de söylediklerini en güzel şekilde uyğuluyordu. Bir ihtiyaçları olur veya bir şey öğrenmek isterlerse mümin kadınları reddetmez, ihtiyaçlarını karşılar sorunlarına cevap verir, erkeklerle hiçbir ayrım gözetmezdi. O en hayırlı kocayı şöyle tanıtırdı:
"Allah katında en hayırlınız, hanımına karşı en iyi davrananızdır. Zevcesine karşı en iyi olanınız benim.
"İmanı en üstün olanınız, huyu en güzel ve zevcesine en yumuşak olanınızdır."
Peygamber Efendimiz (s.a.v) kendi hanımlarına da çok nazik davranır, hiçbir şekilde kalprerini kırmazdı. Başta Hz. Aişe validemiz olmak üzere bütün hanımları, Hz. Peygamber'in evde çok sakin, halim ve mütevazı olduğunu söyleyerek, onu her yönüyle mükemmel bir aile reisi, merhametli bir koça şefkatli bir baba olarak anlatırlar