Ruh Hali : Lakap : AyNuRRep Gücü : 1000165 Nerden : istanbul
Konu: Hak Aldatmaz, Hakikatı Gören Aldanmaz Perş. Ocak 21, 2010 3:12 pm
Büyük mutasavvıf, büyük âlim Şibli rahmetullahi aleyhten şöyle bir rivayet vardır. (Kendisi Bağdat’ta, İmamı Azam Hz’lerinin kabr-i şerifinin bulunduğu mezarlıkta yatmaktadır.) Der ki: “400 üstada hizmet ettim ve bunlardan 4000 hadis okudum. Sonra bunlardan birini seçtim ki kurtuluş ve saadeti onda buldum. O hadis-i şerif şudur: ‘Dünya için çalış, orada kalacağın kadar. Rabbin için amel et, O’na olan ihtiyacın kadar. Ahiret için çalış, orada kalacağın kadar. Cehennemden korun, ona olan tahammül ve sabrın kadar.’ Bu hadis beni ’a taat ve kullukta yönlendirmek için kâfi geldi. Bununla amel etmeye çalıştım.” Dünya ve ahiretin hakikatini şu hadis-i şeriflerde de görebiliriz: “Bir kimsenin dünyada yediği lokmanın karşılığı, ahiretteki hissesinden eksilir.” “Eğer mü’minin dünyalıktan birşeyi artarsa katındaki noksan olur ve eski hali gibi olmaz.” “Dünyasını seven ahiretine, ahiretini seven de dünyasına zarar verir.O halde siz baki olanı fani olana tercih ediniz.” “Dünya ve ahiret birbirinin zıddıdır.Birini ne kadar memnun edersen, diğerini de o kadar gücendirirsin.” Bediüzzaman “Hak aldatmaz, hakikatı gören aldanmaz.” der. Aldananlardan olmamak için Kur’an ve sünnetten ayrılmamak gerekiyor. MUHAMMED SURESİ: 1- “, inkâr edenlerin ve kendi yolundan alıkoyanların işlerini boşa çıkarır.” Ehlullah bu ayeti şöyle tefsir eder: “Küfreden, örten, örtbas eden ve de yolundan ayrılan, uzaklaşan, insanları yolundan engelleyen, çevirenlerin amellerini, işlerini boşa çıkarmaktadır. Hem dünyada, hem de âhirette onların amelleri boşa çıkarılacaktır. Böyle küfredip de sadde yapan yani hem kendileri yolundan sapan, hem de bu sapıklıklarını çevrelerindeki insanlara da empoze etmek sûretiyle onları da saptırmaya çalışan kimselerin fiilleri boşa çıkarılacaktır. Bunlar ya insanların din eğitimini yasaklamak sûretiyle onları yolundan engelleyen ya da ’ın dinini eğip bükerek, ’ın dinini eğri büğrü hale getirerek, yani dinini saklayıp insanların karşısına bozuk bir din çıkararak, resmî bir din sunarak, hayata karışmayan, sosyal hayatta hiç etkinliği olmayan, sadece caminin içine ve vicdanlara hapsedilmiş bir din sunarak “işte din budur!” diyerek onların kulluğuna engel olmaktadırlar. Küfredenler, ’ın dinini, ’ın yolunu, ’ın âyetlerini örten, örtbas eden, dinin hayatta görüntülenmesine engel olan, ’ın işaret levhâlârı olarak insan hayatına koyduğu âyetleri örten, ’ın yasalarını gündemden düşürenler ve hattâ ’ı gündemden düşüren, ’ın yasalarını diskalifiye eden ve hem yolundan çıkan hem de insanları yolundan uzaklaştıranlar. İnsanların önüne din budur diye kendi anlayışlarını, kendi yasalarını sunarak insanları saptıranlar, ya da dininin önüne engeller koyarak, din eğitimini yasaklayarak kullarının dine ulaşmalarını engelleyenler ve böylece insanları dinden uzaklaştıranların tüm yaptıklarını hem dünyada, hem de âhirette boşa çıkaracaktır. Hem kendi yaptıklarını, kendi amellerini Rabbimiz boşa çıkaracaktır, hem de ’ın dinine karşı bozma planlarını, kullarını saptırma projelerini, dinin önüne engeller koyma desiselerini boşa çıkaracaktır. Bu sinsi hedeflerine ulaşmalarına fırsat vermeyecektir Rabbimiz. Âhirette onların amellerinin hiçbirisi değerlendirilmeye tâbi tutulmayacak, onlar için tartı bile tutmayacaktır. Dünyada da onların yaptıklarının tümünü boşa çıkaracaktır. Dünyada yaptıklarının, yapacaklarının, düşüncelerinin, planlarının, projelerinin tümünü boşa çıkaracak ve hiçbirisini neticeye ulaştırmayacaktır. Müslümanlara karşı kurdukları tuzaklarının hepsini boşa çıkaracaktır. Aynı zamanda ’a, elçilerine, yasalarına, ’ın sistemine düşmanlıklarından ötürü, yolunun yolcularına düşmanlıklarından ötürü onların dünyada iyi sayılabilecek, hayırlı sayılabilecek türden yaptıkları amellerinin tümünü boşa çıkaracaktır. Hiçbir amelleri kabul edilmeyecektir. Hiçbir gayretleri, hiçbir yaptıkları onları doğruya, hakka ve huzura götürmeyecektir. İşte görüyoruz, yaptıklarının hiçbirisi neticeye ulaşmamaktadır. Kâfirlerin tüm projeleri boşa çıkmaktadır. Adâlet diyorlar, toplumda adâleti gerçekleştireceğiz diyorlar ama bakıyoruz sonunda yaptıkları sadece zulüm doğuruyor. Eşitlik diyorlar, hak hukuk diyorlar ama sonunda insanlar birbirlerini yiyecek duruma geliyor. Emniyet diyorlar, emniyet ve güven ortamı kuracağız diyorlar ama yaptıkları korkudan başka bir şey doğurmuyor. Ekonomi diyorlar, insanların yüzlerini güldüreceğiz diyorlar ama bakıyoruz ki doğan nesillerini bile gırtlağına kadar borçla karşılıyorlar. Özgürlük diyorlar, toplumlarını efendilerinin kölesi yapıyorlar. Vatandaşlarını başkalarına peşkeş çekiyorlar. Tüm yaptıkları boştur, boşa çıkarmaktadır. Hiçbir düşünceleri, hiçbir projeleri, hiçbir niyetleri neticeye ulaşmayacaktır. İşte şu anda da ’a kulluktan kaçan, kendileri kâfir oldukları gibi sinsi sinsi planlar kurarak kullarını da kâfirleştirmek isteyen, yasalarından kaçarak kendi kendilerine yasa belirlemeye çalışan insanların, yaptıkları yasaların bir yıl bile dayanmadığını, tüm yaptıklarının boşa çıktığını, tam bulduk dedikleri anda hiçbir şey bulamadıklarını görüyoruz.” TEVBE SURESİ: 63- Bilmiyorlar mı ki, kim 'a ve Resulüne karşı gelirse, ona muhakkak ki içinde ebedi kalınacak cehennem ateşi vardır. İşte rüsvaylığın büyüğü de budur. ENFAL SURESİ: 13- Çünkü onlar 'a ve Resulüne karşı geldiler. Kim 'a ve Resulüne karşı gelirse, bilsin ki 'ın azabı çok çetindir.