Sızıntı dergisi :Sevgi ve Hoşgörünün Dergisi

Yayın hayatına ilk defa Şubat 1979 'da başlayan "Sevgi ve Hoşgörünün Dergisi" Sızıntı, çeyrek asrı aşkın zamandır milyonlarca insanın kalbine dokundu, bir ses bıraktı onlarda. O, zaman ve mekânın ruhunu kavrama çabası içinde olan bir dergi. Gök kubbe altında gelişen, yaşanan her şeyi, yaslandığı referanslardan hareketle anlamaya ve tanımlamaya çalışıyor, okuyucusuyla bunu paylaşıyor. İyiliğin, güzelliğin, doğruluk ve faziletin dünyanın mayasını oluşturduğunu biliyor; bunun içindir ki Sızıntı Dergisi, sevgi merhamet, diyalog herkesi kendi konumunda kabul, karşılıklı saygı, hak ve adalet temelleri üzerinde yoğunlaşıyor ve ne olursa olsun dünyanın da er geç bu çizgiye geleceğini biliyor.

Sızıntı, insanımıza düşünce yollarını açıyor ve mutluluk arayan günümüz nesline bilinen ve bilinmeyen arasında bir köprü olabilme ideali taşıyor. Aynı zamanda Sızıntı; hızla eskiyen aktüalitenin meşgul ediciliğini bir kenara iterek, eskimeyen gerçeklerin izahı ile çağı yorumlamamızda bir başvuru kaynağı vasfı taşıyor. Bu dergiyle birlikte "Sevgi ve Hoşgörü" kavramları çeyrek asırlık sürede, ince narin adımlarla yürüdü ve şimdilerde kocaman bir 'misyon' haline geldi.

Her biri, bir toplumsal manifestoya dönüşen "Başyazı"larının yanında; bilim, teknoloji, tıp, biyoloji, botanik, fizyoloji, astronomi, jeoloji, fizik, kimya, ekoloji, tarih, edebiyat, pedagoji, sosyoloji, psikoloji gibi birçok konuyu işleyen Sızıntı ile okurları arasında sarsılmaz bir bağ meydana gelmiştir. Konusu ne olursa olsun, Sızıntı'da yayımlanan her yazıda, görünenin ardında görünmeyeni arama, kâinatın çok sesli musikini duyurma çabası vardır. Bugün Sızıntı; insanlar arasında hep vifãk arayan tatlılığı, kendi cephesinde kavgadan kaçan sükûn ve vakarı, dünya ve ukbayı birlikte kucaklayan yumuşak ve âsûde iklimiyle en çok sevilen, kabul edilen yayınların arasında yer almaktadır.

Bir nesil, çeyrek asrı aşkın sürede Sızıntı ile birlikte büyüdü. Bu süre içinde Sızıntı'yı tanıyan ve okuyan insanlar, dünyaya yeni ve farklı pencereden bakmayı öğrendiler. Kâinatı, bilimi, teknolojiyi, insanı, kısacası hayatı yeniden anlamlandırma kabiliyeti kazandılar. Etrafta uçuşan seslerden biraz sıyrılmak, biraz kendimiz olmak ve daha çok kalbinizden yana düşmek mi istiyorsunuz?
Elinizdeki bu dergi (Sızıntı) ile hizmet edenler gördükleri bu vazifeyi onun mevcut
tirajına münhasır görürlerse aldanmış olurlar.
Zira o; muhteva zenginliği, tertip-tanzim güzelliği ve ilimleri ele alıştaki yenilikleri itibarıyla, kendisini misal olarak kabul eden bütün mecmuaların ruhuna girip onlarla yaşadığından bütününün sayısına denk tirajı olduğu söylenebilir.

Sızıntı'nın ilk sayısında altı bin olan okur sayısı bu gün yarım milyonu aşmıştır. Sızıntı, okurlarından aldığı destek, çalışanlarının gayreti ve halkımızın teveccühü ile bu güne kadar yerine getirmeye çalıştığı sorumlu dergicilik anlayışını, bundan sonra da en iyi şekilde sürdürecektir.
Her kampanya dönemi Sızıntı için yeni bir başlangıçtır. Çünkü mevcut okurların gönlünü alma, dilek ve temennilerine kulak verme, projeleri paylaşmanın yanında yeni okurlarla tanışma, bir kere daha sesini soluğunu yeni ve muhtaç sinelere ulaştırma vaktidir kampanya dönemleri. Kendisine özgü üslûbu ile Sızıntı'dan her ay yeni şeyler öğrenmek, yeni sesler duymak mümkün.

Yeni yayın dönemine girerken bir kez daha siz değerli okuyucularımıza sesleniyoruz: " Sızıntı yeni şeyler söylemeye devam edecek." Derginizi okurken hissettiklerinizi herkes yaşasın ve hissetsin istiyoruz.
Sızıntı'yla sevinçler çoğalsın, sorular cevap bulsun diye Sızıntı'yı okumaya ve okutmaya çağırıyoruz.
__________________

emeğine sağlık