Sultan III.Murat Hânın vefâtı (1595) - Sultan III.Mehmed Hânın taht'a çıkması (1595)
[Gündüzün uzaması 3 dak. - Ezânî sâat 2 dakika geri alınır.]
Bir kimse, bütün ilimleri kendinde toplasa da, Allahü teâlânın rızasına uygun ibâdet etmedikçe, azaptan kurtulamaz. Molla Câmî Rahmetullahi Aleyh
AYET Bakara Sûresi
Medine'de inmiştir. 286 ayettir. Kur'an'ın en uzun süresidir. Adını, 67-71. ayetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281.ayeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlaka, ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sürede yer almıştır.
21- Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ki (Allah'ın) azabından korunasınız.
22- O (Rabb) ki yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı. Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkardı. Öyleyse siz de, bile bile, Allah'a eşler koşmayın.
23- Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den şüphe içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer doğru iseniz.
24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o halde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının.
25- İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar.
Günün Hadisi
Hz.Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: '' İlmin kaldırılıp cehaletin kökleşmesi, zinanın ortaya çıkması, şarabın içilmesi kıyametin belirtilerindendir.''
Günün Sözü
Bizim yolumuzun yolcusu, zahiren halk ile olup bâtınen Hak ile bulunandır.” Mevlâna Halid (k.s.)
Günün Duası
Akşamleyin Okunacak Duâ
"Akşama çıktığında üç def'a: Allah'ın İsm-i celîli sayesinde ne semâda, ne de yeryüzünde hiç bir şey zarar veremez. O her şeyi işiten, her şeyi hakkıyle bilendir" diyen bir kimseye öteki akşama kadar anî bir belâ isâbet etmez. (23)
BİR NASİHAT
Müslüman kardeşinin ağzından çıkan bir lakırdıyı iyiye yorman mümkün oldukça kötüye yorma.
KISSADAN HİSSE
Yetim Sofrasi Genç adam, bir eczanede kalfa olarak işe girmiş, tatlı dili ve çalışkanlığıyla kısa sürede göz doldurmuştu. İstenen ilaçları son hızla hazırlarken, bir yandan da müşteriyle sohbet ederdi. Gelenler hep keyifsiz insanlardı. Fakat kalfa mutlaka bir ortak nokta buluyor ve onlarla arkadaşlık kuruyordu. Orta yaşlı bir hanım olan eczacı, kalfasından son derece memnundu. Bu yüzden de aylığına sık sık zam yapıyordu.
Genç adam, yapılan bu zamları yetersiz bulduğundan, en pahalı ilaçlardan aşırmaya başladı. Bunları el altından pazarlarsa, fakirlikten yavaş yavaş kurtulacaktı.
Kalfanın gecekondularla çevrili evi, çok geçmeden değişmeye başladı. Bir takım tamirat ve ilavelerden sonra tepeden tırnağa boyanan ev, çatısına yerleştirilen bir uydu antenle tamamlanmıştı. Fakat dikkatleri en çok çeken şey, evden gün aşırı yükselen ızgara kokularıydı. Mahallenin bayramdan bayrama et gören insanları, bu kokuların köfteye mi yoksa pirzolaya mı ait olduğu konusunda tahminler yürütüyor ve kokular arttığında, çocukların imrenmemesi için pencereleri kapatıyorlardı.
Kalfa, eşinin yemek konusundaki ikazlarına kulak asmıyor ve özellikle bitişik gecekonduda yaşayan çocuklara yardıma yanaşmıyordu. Bu çocuklar, babaları öldüğünden zor durumdaydı. Ama kendisi de devlet değildi elbet, herkese bakamazdı. O çocuklara verdiği bayram harçlığı, hiç de az sayılmazdı. Küçük kızına dar gelen, ya da artık dudak büktüğü için bir kenara atılan elbiseler de, hesaba katılmalıydı. Herkes o kadar verse, köşeyi dönerlerdi.
Genç adamın eşi, arada bir de olsa, yetimlerin annesine yemek gönderiyordu. Fakat eşi et vermeyi yasaklamıştı, çünkü etin tadını bir kere alırlarsa, başka bir yemeği beğenmezlerdi.
Kalfanın küçük kızı, ikide bir et yemekten bıktığı için, "orası yağlı, burası kemikli" dediği pirzolalara bir ısırık atıp bırakıyordu. Ona göre bu parçalar, komşu bahçeye uğrayan kedi ve köpekler için nefis bir ziyafetti. Genç adam, hayvanlardan nefret ederdi. Bu yüzden, "ziyafet"e itiraz etmiş, fakat sonunda kızına boyun eğmişti. Köpeklerin havlaması, özellikle geceleri onu çıldırtıyordu. Bu sesleri duyduğunda, çoğu kez balkona çıkıp onları kovuyordu. Yetimlerin annesi de hep bahçe de olurdu. Anlaşılan bu işten, kadın da rahatsızdı.
Genç adam, köpekleri toplamaları için belediyeye yaptığı şikâyetlerden bir sonuç alamayınca, problemi tek başına çözmeye karar verdi. Ve pirzola artıklarını, eczaneden getirdiği haşere ilaçları ile zehirledikten sonra, bahçeye attı. Böylelikle kesin çözüm sağlanacaktı.
Ertesi gün, yetimlerin öldüğünü duydular. Doktorlar, annesinin itirazına rağmen, çocukların haşere ilacı içtiklerini söylüyorlardı.
TARİH - TİMURTAŞ PAŞA CÂMİSİ Bursa'da Timurtaş Mahallesi'nde bulunan ve Timurtaş Paşanın oğlu Ali Bey tarafından 1389-1390 yılında yaptırılan câmi, bazı kaynaklara göre de Yıldırım Beyazıt'ın emiri Kara Timurtaş Paşa tarafından yapılmıştır. İlginç mimarisi ile Dünya çapında ün yapan, şadırvan üstü minaresi ile câmisi ayrı olan tek câmi. Cuma namazlarında ve Ramazan aylarında teravih namazları başta olmak üzere, vakit namazlarında da yoğun ilgi gösteriliyor. Câminin ortasında merkezî bir kubbenin yanlarında üzerleri, tonoz örtülü doğu batı eyvanları, güney yönünde bir mekânla genişletilmiştir. Câminin son cemaat yeri kesme taştan olup, yığma 4 ayağı birbirine bağlayan sivri kemerlerin meydana getirdiği 5 bölüm hâlindedir. İbâdet mekânını örten sekizgen kaide üzerindeki kubbesi, kemerler ve duvarlar üzerine oturmuştur. Kubbenin kenarlarına üçgen dilimler yerleştirilmiş, ortasına da 6 kenarlı ve her kenarında birer penceresi olan aydınlık feneri yapılmıştır. Tuğla dizili kesme taştan yapılan câmi, 3 sıra tuğla ve 1 sıra taş dizisi şeklinde devam etmektedir. Câminin en ilginç yönü, minaresi yapıdan ayrı olarak câminin kuzeyinde birbirlerine kemerlerle bağlı 6 adet tuğla ayak üzerine oturtulmuştur. Minare kaidesini meydana getiren bu ayakların ortasında da bir şadırvan bulunmaktadır. Minarenin şerefe altı, 4 sıra kirpi saçakla hareketlendirilmiştir. Minarenin gövdesinde bulunan tuğla örgüler petek kısmında da devam etmiştir. Câminin batısında yapılmış olan imaretten ise hiçbir kalıntı günümüze gelememiştir. Ayrıca bahçe içinde ise Timurtaş Paşanın mezarı bulunmaktadır
ÇOCUĞUNUZA İSİMLE Erkek : Kenan - Kız : Demet -
Bediüzzaman'dan VECİZE SÖZ. "Kimin için Allah var, ona herşey var ve kimin için yoksa, herşey ona yoktur". Sözler - 462
Hakikat Damlaları *** Egoizmin babası şeytandır. İnsan, egoizmasının büyüklüğü ölçüsünde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır. ***