Görmediler mi ki, dinlensinler diye geceyi yarattık ve (çalışsınlar diye) gündüzü apaydınlık yaptık. İman eden bir kavim için elbette bunda ibretler vardır.(Neml Suresi, 86)
Görmediler mi? Burada maksat, gözle görmek değil, kalple görmektir. Çünkü gece ve gündüz gözle görülürse de sakinlik ve görme hikmetiyle yapıldıkları gözle görünme özelliklerinden değil, akıl yürütmekle bilinir olmalarındandır.
Elbette bunda, bu yapılışta şüphesiz âyetler var. Allah'ın varlığına, birliğine, peygamberliğin gerçekliğine, ahiretin olacağına ve insanların hayat nizamına ve amellerine işaret olan deliller var:
BİRİNCİSİ: Kâinatın bir kararda, bir şekilde kalmayıp hareketten sakinliğe, sakinlikten harekete, karanlıktan aydınlığa değiştirilip durması, yaratılışlar üzerinde hakim yüce bir kudretin varlığını gösterdiği gibi, özellikle insan hayatı
açısından, gecenin sükûnet ve dinlenme ve gündüzün uyanıklık ve faliyet hikmeti ve faydalarıyla ilgili yapılması, o yaratıcının her şeyi bilen, hakim, dilediğini yapar bir mutlak yaratıcı olduğunu gösterir. Çünkü isteseydi, insanları da yarasalar gibi yapar; gündüzleri göz açtırmaz ,geceleri dinlendirmezdi.
İKİNCİSİ: Hareketleri durdurup sükunete erdiren, duranların bir nur ile gözlerini açıp hareket etmelerine imkan veren o kudretin, bilgisizlik karanlığında uyuyan insanları uyandırmak, şaşkınlara yol göstermek için dünyayı peygamberlik nuru ile aydınlatacağını da gösterir.
ÜÇÜNCÜSÜ: Gece ve gündüzün bu değişmeleri, bu âlemin bir değişme âlemi olduğunu, bu sebepten bu günün bir yarını ve bu dünyanın bir ahireti bulunduğunu anlattığı gibi bir nur titremesi ile, uyuyan gözlerin açılması ve sakin olanların harekete geçivermesi, aynı şekilde bir üfürme ile ölülerin dirilebileceğini gösteren bir yeniden dirilme misali olarak görülür. Fakat iman eden bir kavim için, çünkü i man etmeyenler hiç bir âyete inanmazlar.