Kâzım Karabekir'in vefâtı (1948) - Televizyonun keşfi (1926) - Dünya Gümrük Günü
[Gündüzün uzaması 2 dak. - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.]
ÂYET Bakara Sûresi
Medine'de inmiştir. 286 ayettir. Kur'an'ın en uzun süresidir. Adını, 67-71. ayetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281.ayeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlaka, ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sürede yer almıştır.
71- Musa, "Rabbim buyuruyor ki o, ne çifte koşulup tarla süren, ne de ekin sulayan, ne de salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır". Onlar da: "İşte tam şimdi gerçeği ortaya koydun." dediler. Nihayet onu bulup boğazladılar. Az kaldı yapmayacaklardı.
72- Hani bir zamanlar siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmış ve onu üstünüzden atmıştınız, halbuki Allah, saklamış olduğunuzu açığa çıkaracaktı.
73- İşte bundan dolayı, o sığırın bir parçası ile o ölüye vurun, dedik. Allah ölüleri işte böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, belki aklınızı başınıza toplarsınız.
74- Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor... Ve sizin neler yaptığınızdan Allah gafil değildir.
75- Şimdi bunların, size hemen inanacaklarını ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirlerdi de sonra ona akılları yattığı halde bile bile onu tahrif ederlerdi.
(Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi Müslim, İmân, 95
Günün Duası Evden Çıkarken Eve Girerken Okunan Duâ
Resûlullah Efendimiz'in (s.a.v.) Hâne-i Saâdet'inden çıkarken okuduğu duâsı şöyledir: "Bismillâh. Tevekkeltü alellah. Allahümme innî eûzü en udille ev udalle. Ev ezille, ev üzelle. Ev ezlime, ev uzleme. Ev echele, ev yüchele aleyye." "Allah'ın ism-i şerifini zikrederek evimden çıkıyorum. Bütün işlerimde Allah'a tevekkül ediyorum. Allah'ım, doğru yoldan sapmaktan, başkalarını saptırmaktan; hataya düşmekten, başkalarını da düşürmekten; haksızlık etmekten, haksızlığa uğramaktan; hürmetsizlik ve cahillik etmekten, yahut bunlara maruz kalmaktan sana sığınırım." Evden çıkarken okunacak bir diğer kısa duâ da şudur: "Bismillâh tevekkeltü alallâh. Lâ havle velâ kuvvete kuvvete illâ billâh." "Allah'ın ismiyle (Allah'ın ismini söyleyerek) evimden çıkıyorum. Bütün işlerimde Allah'a dayandım. (O'na dayanıyor, O'na güveniyorum) Güç ve kuvvet ancak ve ancak Allah'ın yardımıyla olur." Bir kimse evine girerken şu duâyı okur: "Allahümme inni es'elüke hayra'l-mevleci ve hayra'l-mahrec. Bismillâhi velecnâ ve bismillâhi harecnâ ve alellâhi -Rabbine- tevekkelnâ." "Allah'ım! (Evime) her giriş ve çıkışımda senden hayır ve iyilik dilerim. (Hayırlı bir şekilde girmeyi ve hayırlı bir şekilde çıkmayı istiyorum) Allah'ım senin mübarek adını anarak (Bismillâh diyerek evimizden) çıktık. Rabbimiz Allah'a dayandık. Ey Rabbimiz sana tevekkül ettik (Sana dayanıp, sana güvendik)."
Günün Sözü Nefsini suçlayan kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, bağışlanma diler. Bağışlanma dileyen Allah'a sığınır. Allah'a sığınan şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse affa müstehak olur. Bediüzzaman
BİR NASİHAT Sâdık arkadaşlar edin, gölgelerinde yaşarsın. Çünkü sâdık dostlar, huzurlu anlarda süs, sıkıntılı demlerde silahtır.
DİŞ BAKIMINDA YAPILAN HATALAR
Ağız ve diş sağlığı konusunda yaptığımız hatalar ve toplumda yerleşmiş yanlış inanışlar için, uzmanlar şöyle diyor:
Sert diş fırçası daha iyi temizler. (Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılmalı.)
Dişleri sert fırçalamak, daha iyi temizler.
Diş macununu fazla kullanmak, dişleri çizer. (Macunun miktarı ‘mercimek tanesi’ büyüklüğünde olmalı.)
Karbonat ve tuzla fırçalamak, dişleri beyazlatır.
Sarı dişler daha çok sağlamdır.
Diş fırçalamaya başlamadan, macun ve fırça ıslatılmalı.
Macun kullanmaya başladıktan sonra dişler çürür.
Çürükler genetiktir, ne yaparsan yap diş çürür.
Dişler kahvaltıdan önce fırçalanır. (En az 2 defa, kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce fırçalanmalı.)
Çarpık dişlerden kurtuluş yoktur.
Her bünye, çene kemiğine çakılan yapay dişi kabul etmez.
Protezler, çamaşır suyuna konursa daha çok beyazlaşır.
Çekilen 20 yaş dişinin yerine diş yaptırılır.
Diş röntgeni çekilirken zararlı ışın daha çok alınır.
Dişleri beyazlatmak, dişleri daha da sarartır.
Diş taşları temizlenince, daha çok taş olur.
Diş taşı temizliği, diş minesine zarar verir.
Diş fırçalarken, diş etlerinin kanaması iyidir.
Süt dişleri için dolgu gereksizdir.
Erkek olan diş hekimleri daha iyi diş çeker.
Diş çekimi için kullanılan morfin bağımlılık yapar.
Diş çekiminde Avrupa malı morfin kullanılırsa ağrımaz.
Diş ağrısı için aspirin, kolonya, tütün ve tuz konur.
Çekilen dişin yerini kanatmak iyidir.
En kolay iş, çürük dişi çektirip kurtulmaktır.
Ağız kokusu herkeste olur ve ortadan kaldırılmaz.
Diş teli sadece çocuklarda kullanılır.
Her hamilelik, bir diş götürür.
Hamilelikte dişler kalsiyum eksikliğinden kanar.
Hamilelikte diş tedavisi bebeğe zarar verir. Not: Unutmayın! Bunlar yanlıştır.
KISSADAN HİSSE
ZEKERİYYA YEMEĞE DÂVET ETMEDİ?
Zekeriyya (a.s.) son derece cömerti ve kendi el emeği ile maişetini temin ederdi. Bir keresinde bir inşaat işinde çalışıyordu. Çalışma arasında, ancak kendisine yetecek kadar ekmek getirdiler.
Zekeriyya (a.s.) kendisine verilen ekmeği yerken, yanına başkaları da geldi. Zekeriyya (a.s.) onları yemeğe dâvet etmedi. Onun cömertliğini bildikleri için, gelenler, bu tutuma şaştılar. Zekeriyya (a.s.) ekmeğini bitirdikten sonra, şu açıklamayı yaptı:
'Ben burada gündelikle çalışıyorum. Bana düşen işi gereği gibi yapabilmem için, bu ekmeği verdiler. Aldığım ekmeği hep beraber yesek, size de bana da yetmeyecek. Ve ben, verimli şekilde çalışamayacağım. İş sahiplerinin hakkı üzerimde kalacak. İşte bunun için sizi yemeğime dâvet etmedim.'
Hakperest bir insan, Allah Teâlâ'nın bahşettiği nûr ile, böyle ince düşünür. Yemeğe dâvet bir fazilet ise, işinde gereği gibi çalışmak da bir farzdır. İşinde zayıflık, farzda noksanlık iken, dâveti terk etmek fazilette noksanlıktır.