Ağaçlara su yürüme zamanı - Artvin, Ardanuç ve Kadirli'nin kurtuluşları (1918)
[Gündüzün uzaması 3 dak. - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.]
Ahirette azâbın ve mükâfâtın devamlı olduğunu bilenlerin nazarında, birkaç günlük belâ ve mihnet, devamlı rahata sebep olduğundan, rahatın tâ kendisidir.İmâm-ı Rabbânî Rahmetullahi Aleyh
ÂYET Bakara Sûresi
Medine'de inmiştir. 286 ayettir. Kur'an'ın en uzun süresidir. Adını, 67-71. ayetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281.ayeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlaka, ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sürede yer almıştır.
266- Hiç biriniz ister mi ki, kendisinin hurmalık ve üzümlüklerden bir bahçesi olsun, altında ırmaklar aksın, içinde her türlü ürünü bulunsun da, kendi üzerine de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez küçük, zayıf çocukları olsun. Derken ona ateşli bir bora isabet ediversin de o bahçe yanıversin. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor. Umulur ki, düşünürsünüz.
267- Ey iman edenler! İnfakı gerek kazandıklarınızın, gerek sizin için yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olamıyacağınız fenasını vermeye yeltenmeyin. Biliniz ki, Allah sadakalarınıza muhtaç değildir ve hamde layık olandır.
268- Şeytan sizi fakirlikle korkutup çirkin çirkin şeylere teşvik eder. Allah da lütfundan ve bağışlamasından birtakım vaatlerde bulunuyor. Allah'ın lütfu geniştir. O herşeyi bilendir.
269- Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar.
270- Her ne çeşit nafaka verdinizse veya ne türlü bir adak adadınızsa, Allah onu kesinlikle bilir. Ve zalimlere hiçbir şekilde yardım olunmayacaktır.
Günün Hadisi
Hz.Peygamber ( s.a.v.) : '' Cennete baktım, cennetliklerin en çoğunun fakirler olduğunu gördüm.Cehenneme baktım, cehennemliklerin en çoğunun kadınlar olduğunu gördüm.'' buyurmuştur.
Günün Duası Cuma Namazından Sonra Duâ
İmam-ı Suyûtî el-Câmi'u's-sağîr'inde rivâyet eder ki: Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Kim cum'a namazından sonra -konuşmadan ve kalkmadan- ihlâs sûresini, Felâk sûresini ve Nâs sûresini yedişer defa okursa Allah Teâlâ onu gelecek cum'aya kadar, zarar verici şeylerden muhafaza buyurur," (18) Her namazdan sonra: Li-îlâfi Kureyş Sûresi sabah ve akşam veya beş vakit namazın akabinde en az onbir kerre okunmağa devam edilirse bi-iznillahi Teâlâ kişinin hayat tehlikesinden emin kalacağını İmam Rabbânî Mektûbat'ında haber veriyor.
(18) el-Câmiu's-Sağir.
GÜNÜN SÖZÜ
"[size=16]Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır." Hz. Mevlânâ
[/size]
GÜNÜN NASİHATİ Kanaat eden kimse, aç da olsa zengindir. Mal hırsına kapılan kimse, çok malı bulunsa da da fakirdir." Hâris Muhâsbî
TERK EDİLEN SÜNNETLER
Zamanımızda terk edilen çok sünnet vardır. Bir hadîs-i şerîf meali şöyledir: “Ümmetim bozulduğu zaman sünnetime sarılana yüz şehit sevabı vardır.”[Taberani, Hâkim] Bilhassa şu sünnetler daha çok terk ediliyor: Müsafeha etmek, yani sünnete uygun tokalaşmak unutulmuştur. Sakal, sünnet üzere bırakılmıyor. Namazlarda başı örtmeye önem verilmiyor. Abdestte eller ve ayaklar üç defa yıkanmıyor. Parmak araları üç defa hilâllenmiyor. Aksıran Elhamdülillah demiyor. Dinde öyle bir şey olmadığı hâlde, Çok yaşa deniyor. Hâlbuki elhamdülillah demesi sünnet, bunu duyan Müslümanın da Yerhamükellah demesi farzdır. Selâm sünnete uygun verilmiyor. Bu sünnet de unutulmuştur. Yalnız tanıdıklara selâm vermek ise, kıyamet alâmetidir. Câmiye giren, Kur’ân ve tesbih okunmuyorsa oradakilere selâm vermiyor. Câmide selâm verilmez sanılıyor. Abdestte kaplama, yani başın tamamı mesh edilmiyor. Malikî ve Hanbelî’de kaplama mesh farz olduğu hâlde, bu sünnet genelde yapılmıyor. Sadece farzla iktifa ediliyor. Duâda eller sünnet üzere açılmıyor. Cenaze namazı olduğu zaman sünnet olan tesbihler terk ediliyor ve Âyet-el kürsî okunmuyor... Bir sünneti ihya edene 100 şehit sevabı verildiğine göre, bir farzı ihya edene ne kadar çok sevap verileceği düşünülerek, bilhassa farzlar hiç ihmal edilmemelidir.
KISSADAN HİSSE
Tuz ve Su Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli herşeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki herşeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
- "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle:
- "Acı" diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."
ŞİİR - TEVBE EDELİM TEVBE
Rehber olmasın şeytan, Edilmez öyle isyan, Geciktirmeden bir an, Tevbe edelim tevbe! Acelesi yok denmez, Veresiye ödenmez, İstiğfarsız çark dönmez, Tevbe edelim tevbe! Dinden taviz vermeden, Kötü günler görmeden, Kabre suçlu girmeden, Tevbe edelim tevbe! Olmayalım çok şişman, Gülmesin bize düşman, Günaha olup pişman, Tevbe edelim tevbe! Nice besleriz teni? Yılan çıyan yer onu, Ateş olmasın sonu, Tevbe edelim tevbe! Mala gönül verilmez, Başa çorap örülmez, Kabre suçlu girilmez, Tevbe edelim tevbe! Kovmalıyız şeytanı, Bulmalıyız Rahmanı, Rabbin bize ihsanı, Tevbe edelim tevbe! Olmayalım afacan, Bitsin artık heyecan, Yakılmaz bu tatlı can, Tevbe edelim tevbe!
Rabbimiz tek ilâhtır, Benzeri yok bir şahtır, Gönül kırmak günahtır, Tevbe edelim tevbe! Şeytan bize gülmeden, Oyununa gelmeden, Gâfil hâlde ölmeden, Tevbe edelim tevbe! Hafaza melekleri, Yazarlar hayrı şerri, Günahtan olup berî! Tevbe edelim tevbe! Olunmaz asla deli, Esmeden ölüm yeli, Günahtan çekip eli! Tevbe edelim tevbe! Günahlar haddi aşar, Salihler bize şaşar, Cehenneme kim koşar? Tevbe edelim tevbe! Eşrefoğlu Rumi sen, Kurtuluş ister isen, Terbiye et, nefsi yen! Tevbe edelim tevbe! Eşrefoğlu Rumi
Bediüzzaman'dan VECİZE SÖZ.
Birden gördüm; Bir sinek, elime kondu, emânetullah olan gözünü, yüzünü, kanatlarını güzelce temizlemeye başladı. Os. Lem'alar - 656
Hakikat Damlaları
İnsan kayıp gitmekten korkarak bir ipin üzerinde yürüyor gibi hareket etmeli, düşmemek için de Allah’a çok sığınmalıdır. ÇOCUKLARINIZA İSİMLER Erkek : Emin - Kız : Emine